12 Nisan 2011 Salı

ÖSYM'de bir skandal daha


DDK raporu YGS'den sorumlu personelin bazı dershane ve yayınevlerine kitap hazırladığını ortaya çıkardı.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) raporu, şifre ve kurgu soru skandalıyla sarsılan ÖSYM ile ilgili yeni gerçekleri ortaya çıkardı. Raporda, YGS’den sorumlu isim olan ve kapalı döneme de giren ÖSYM personeli Yeliz Ç.A’nın bazı dershane ve yayınevlerine kitap hazırladığı belirlenirken ÖSYM’nin Meteksan’a bağımlı hale getirildiği ve haksız menfaat sağlandığı saptamalarına yer verildi.
DDK’nin YÖK ve ÖSYM üzerine 2009 yılında başlattığı KPSS skandalının ardından derinleştirdiği inceleme sonucunda hazırlanan rapor, 24 Şubat 2010 tarihinde YÖK ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi. DDK adına “geçici uzman” olarak görev yapan Sayıştay Başdenetçisi Ferhat Gündüz’ün hazırladığı 60 sayfalık raporda, önemli saptamalar yapıldı.



Dışarı kitap yazan YGS sorumlusu

Raporda yer alan önemli bir saptama ise ÖSYM’nin “acemiliğini” ortaya koydu. Test Araştırma Birimi’nde (TAB) görev yapan Yeliz Ç.A’nın bazı yayınevlerine soru kitabı yazdığı belirtildi. Buna karşın Yeliz Ç.A, son YGS’de sınav sorumlusu olarak görev yaptığı ÖSYM’nin kapalı döneme gönderdiği 14 isimden biri oldu ve tüm gizli aşamalarda görev yaptı. Raporda, şu ifadelere yer verildi: “Tarafımıza gelen iddia, soru hazırlama biriminde çalışan bazı kişilerin ücret karşılığı dışarıya soru hazırladıklarıyla ilgilidir. ÖSYM’nin yaptığı tüm sınavların, sınav sorularını hazırlayan TAB biriminin test geliştirme uzmanlarından bazıları yayınevleri ile anlaşarak kitap yazmışlar ve yazmaktadırlar. Bu isimlerin başında matematik sorularını hazırlayan komisyonun koordinatörü Yeliz Ç.A. gelmektedir. Yeliz Ç.A’nın çeşitli yayınevlerine parayla kitap hazırlamakta olduğu kurumdaki çalışanlar tarafından da bilinmektedir. Her ne kadar soru bankası yazmadığını ders kitabı hazırladığını iddia ederek kendini savunmaya çalışsa da kendi anlattığı hususlar dışında neler yaptığı kontrol dışıdır. Kendi ifadesine göre ders kitabı hazırladığı kabul edilse bile bu kitaplarda bile örnek sorular yer almaktadır.”

‘Dışarıda kullanır’

Soru hazırlama biriminde çalışan bir kişinin mesaisi dışında soru yazmaya vakit harcamayacağının düşünüldüğü ifade edilen raporda, “Mesaide uğraştığı kavramları mutlaka hazırladığı kitapta da ister istemez kullanmaktadır” denildi. Yeliz Ç.A. dışında TAB biriminde görev yapan Evren D., Erkam D’nin de belirli yayınevlerine kitap hazırladıkları iddia edilen raporda, “Soru hazırlamakla görevli emekli öğretmen İsmail Gümüşel’in de Yeliz Ç.A’nın yayınevleri ile ilişkisini kurduğu bilinmektedir” ifadelerine yer verildi. KPSS soruşturması sırasında 8 kişi görevden alınmış, Erkam D. de bu listede yer almıştı. Ancak raporda adı geçen diğer isimlerle ilgili herhangi bir işlem yapılmamıştı.
Raporda, ÖSYM-Meteksan ilişkisine dair çarpıcı saptamalarda bulunuldu. ÖSYM’nin Meteksan’a bağımlı hale geldiği, haksız menfaat sağlandığı vurgulandı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, “Meteksan güvenilir işini iyi yapan bir firma. Çok fazla yatırım yaptı” demiş, ancak soruların kurgulanması sırasında da Meteksan’ın hata yaptığı belirlenmişti.

Meteksan’a haksız kazanç

Raporda Meteksan’a işçi başına 2100 TL ücret ödense de firmanın işçileri asgari ücret üzerinden çalıştırdığının belirlendiği de ifade edildi. Meteksan dışında firmaların ihaleye yeterlilik verilmediği için giremediği ifade edilen raporda, Meteksan’a haksız kazanç sağlandığı 2008 yılı KPSS örneği verilerek, şöyle anlatıldı: “Sınavın sözleşme bedeli 59.294 bin TL, yaklaşık maliyet 60 milyon TL ve görev alacak kişilere ödemeler 36 milyon TL’dir. 36 milyonluk ödemenin idare hesaplarına göre 24.857.672’si kişilere ödenmekte aradaki fark firmaya kâr olarak aktarılmaktadır. Bu rakam ise yaklaşık 11 milyon liradır. Böyle bir kâr oranı önemli hiçbir hizmet yapmayan, maliyeti bulunmayan Meteksan için yüksek bir rakamdır. İdare tarafından haksız menfaat sağlanmıştır. Ödenen paraların yaklaşık maliyet hesaplamalarına göre yaklaşık yüzde 41.82’lik bölümü kamu zararıdır ve firmaya sağlanmış haksız kazançtır. Bu oran 2010 yılı ihalesinde yüzde 38’dir.” Raporda bazı ÖSYM çalışanlarının çocuklarının da Meteksan’da çalıştığı vurgulandı. Raporda, ÖSYM’de personelin malvarlıklarının soruşturulmasının ve ilgili kişiler ile akrabalarının sınav başarılarının analiz edilmesi de istendi. Raporda sınav kâğıtlarında oynamaya açık bir sistem olduğu ve buna karşı önlem alınmadığı da kaydedildi.
cumhuriyet

2 yorum:

Dersaneler kapanmalıdır dedi ki...

Eğitimin kötü olup dersanelere ihtiyaç duyulan sistemlerde dersaneler arası ticari rekabette kaçınılmaz olarak gelinecek nokta şüphe,şaibe, içsel bilgiye erişim, etik ve yasa dışıliktir. Her sınav türü ve döneminde benzer konular toplumu yormaktadır. Özkaya Çözüm tüm eğitim alanlarında köklü düzenlemeler ve dersanelerin kapatılmasıdır.
Ali Fethi Yılmaz yazdı 04.03.2019
Tıpta Uzmanlık Sınavı sonrasında ÖSYM’nin soruları ve cevap anahtarını yayımlamadan önce sınav soruları sosyal medyada yer aldı. 24 Şubat 2019 Pazar günü gerçekleşen Tıpta Uzmanlık Sınavı öncesinde soruların Whatsapp gruplarında paylaşıldığı iddia edilirken, TUS sorularının çalındığı tartışmaları gündeme gelmişti.Sınav sorularının çalındığı iddiaları üzerine ÖSYM açıklama yaptı. TUS soruları ve cevap anahtarının çalındığı iddialarının odağındaki TUSDATA isimli dershane de konuyla ilgili açıklama yaptı. TUS’a giren doktorların Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne yaptıkları şikayetler ve söyledikleri, “sınav soruları çalındı mı” sorularını kuvvetlendirdi. Sınava giren bir doktor konuyla ilgili, "Bugün TUS dershanesine gitmeden başarı elde etmek çok zor” dedikten sonra, “Sızıntı iddiasının odağındaki TUS dershanesinin sınav öncesi 50 kişilik özel gizli grup oluşturduğunu ileri sürülüyor. Sınav soruları derece yapmaları için bu özel gruba verildi iddiası var. Bir de yüzde 98 soru tutturma, çıkan tüm sorulara referans spot bilgi paylaşımı sızıntı ihtimalini kuvvetlendiriyor. Binlerce tıp doktorunun emeğinin çalınmasına sessiz kalınmamalı” iddialarında bulunmuştu. Konuyla ilgili sosyal medyada ve farklı mecralarda da iddialar dile getirilmesi üzerine, TUSDATA sınava giren hocalarının soruları ezberledigini ifade etmişti. CİMER’e yapılan şikayete ÖSYM Hukuk Müşavirliği yanıt vermişti. ÖSYM açıklamasında, TUSDATA’nın “soruları ezberledik” şeklindeki açıklamasına yer verdi ve sorular ÖSYM'den iki gün erken açıklandığı için telif hakkı konusunda yasal işlem başlatılacağı ifade edildi.
ÖSYM Başkanlığı Hukuk Müşavirliği Avukat CİMER’e yapılan şikayete şöyle yanıt vermişti: ÖSYM tarafından gerçekleştirilen sınavlarda, sınavlara giren bazı adaylarca sınav esnasında sorular ezberlenerek (bazen farklı adaylarca sınav esnasında ezberlenen sorular sınavdan sonra bir araya getirilerek) sınav sonrasında facebook, twitter, instagram, whatsapp, youtube gibi sosyal medya platformları üzerinden paylaşılabilmektedir. Afyon
Orijnaline en yakın şekilde çıkartarak soruları sınav bittikten sonra whatsapp üzerinden paylaştıkları açıkça ifade edilmiştir.Telif hakkı Başkanlığımıza ait olan sınav soru ve cevaplarının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa aykırı olarak Başkanlığımızın yazılı izni olmaksızın yayınlanması suç olduğundan sınav sonrasında soruları izinsiz yayınlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmakta ve aynı zamanda erişimin engellenmesi kararı verilmesi, Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliğinden talep edilmektedir.ilgili kişi ve kurumlar hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır.”
2019-TUS sorularının sızdırıldığı iddiaların merkezinde olan TUSDATA’nın kurucuları arasında yer alan Uzman Doktor Sami Selçukbiricik’in bağlantıları da dikkat çekiyor. Uz. Dr. Sami Selçuk Biricik, kurucu olmasının yanı sıra, çeşitli illerde yapılan TUSDATA seminerlerine konuşmacı olarak katılıyor ve DUSDATA sitesinde yazarlık yapıyor İstanbul’da İskenderpaşa Cemaati’nin lideri Muhammed Nureddin Coşan’ın vakfettiği “Asfa Eğitim Vakfı" yönetim kurulunda, TUS sorularını sızdırdığı öne sürülen TUSDATA’nın kurucusu Uz.Dr.Sami Selçukbiricik’in adı da geçiyor. Uzm.Dr. Sami Selçukbiricik, Ankara Özel Asfa Ferda Koleji Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.
Türkiye geçmişte ÖSYM sınav hırsızlıklarıni geçmişte çok yaşadı. Dün FETÖ’nün yaptığı sınav hırsızlıklarının sonucunda Türkiye hala bedel öderken bugün devlete yerleştirilen başka cemaatler üzerinden yine aynı iddiaların konuşulması “Ne zaman ders alacağız” sorularını da beraberinde getiriyor.Burhan Fethi Yılmaz Odatv.com

* dedi ki...

Sınav itirafları hakkında: Geç kalmış bir hasbihal 3 Yazar Ahmet Dönmez ahmetdonmez.net ...nice insanlar haksız yere ‘soru çalma’ iddiası ile gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.Neden?Eski Genelkurmay İstihbarat başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin,Youtube’daki Neyin Nesi TV’de yaptığı açıklamada:“Bu çocuklar tam da komuta kademesinin istediği çocuklar.Yani zeki,‘emredersiniz’diyor,çok fazla eleştirmiyor,her türlü görevi yapıyor.Bunların hepsi çok çalışkan insanlar olmuşlar, yani bana da deseler şimdi‘Kimleri seçeceksin?diye, onlardan seçerim.“Soru verme de orada sistematik olarak yapılan bir uygulamaydı.Kesin konuşuyorum,evet.Çünkü ‘soru çalma’ iddiaları gerçek, biliyorum.Hem “Soruları aldım” diyen hem de “Soruları verdim” diyen onlarca isimle konuştum.Dinlediklerimin doğruluğunu farklı kaynaklardan teyid ettim.Müstear adıKerem’in kastettiği vicdan azabı veren bu işler arasında soru verme de vardı.“Mesela bir arkadaş GATA’ya girecekti.Sorular verildi” diyor.Peki sorular nasıl veriliyordu?Müstear adı Polat… Bu kısmını da ondan dinleyelim: Bu soru çalma meselesiYüzde yüz canım!Ben kendim kaç tane öğrenciye verdim.İçinde olmasam ben de komplo teorisi derim.İsmi bile var bu işin: ‘Fetih okuma’. Sınav sorularını vermenin şifreli adı ‘Fetih okuma’dır.”Polat,işleyen sistemle ilgili şu tür detaylar veriyor:“Ben kendi baktığım birim için söyleyeyim. Mesela kurum içi sınavlar oluyor. Terfi sınavları. Arkadaşlardan uygun gördüğümüze diyoruzki,‘Bu sınava başvur.Şu şu kitapları al, şu testleri al, çalış’.Bunu söylerken işyerinde çalışması özellikle vurgulanır.Böylece herkes onu çalışırken görür.O sınava gireceğini herkes bilir.Hiç bir zaman kişiye,‘Sana soru vereceğiz, rahat ol, sıkıntı yok’demeyiz.Arkadaş zaten sınava hazırlanır.Sınava bir veya iki gün kala Fetih okuma olayı gerçekleşir.Sorular bize yukarıdan dijital ortamda gelir.Diyelim ki 100 soruluk sınav; A paketinde 70 tane soru, B paketinde 70 soru, C paketinde 70 soru var ama bunlar aynı 70 soru değil. Birbirinden farklı 70 soru, ki aynı şıkları işaretlemeleri tedbirsizlik olur. Sonra dijital ortamda sorular verilir.Kağıt kalem kullanmak yasaktır.Arkadaş iki-üç saat bilgisayar ortamında sorulara ve cevaplarına bakar.Yüz sorudan yetmiş tanesi moda-mod sorudur.10 tane,15 tane de kendisi yapsa başarılı bir şekilde sınavı kazanır. 100 sorunun hepsi verilmez.Çünkü hepsini doğru yapar, bu da tedbir açısından sıkıntı doğurur.Zaten baraj70’tir.Belki sorular verilmese de arkadaş kazanacak ama riske edilmiyordu. Diyelim ki oraya 30 kişi alınacaksa 30’unun da bizden olması isteniyordu.17Aralık sürecinden sonra sorular dijital gelmemeye başladı.Peki bu sorular nereden geliyordu?Polat“Başımızdaki kişiden geliyordu.Ancak sadece askeri okul sınavları değil.KPSS,TUS,YDS(Yabancı Dil Sınavı) da geliyordu.ALES de geliyordu.Hepsi geliyordu.ÖSYM’nin yaptığı sınavların soruları da geliyordu.Ben konumum itibariyle bunların hepsini bilgi ile söylüyorum size.”cevabını veriyor.Müstear adı Halil“Ben bu göreve gelince hep merak ettiğim, ‘soru çalma’ şayialarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını öğrenmek istedim.Eskiden beri bu hizmetlerde bulunan bir arkadaşla yürürken,‘Sınav soruları meselesinin de amma suyu çıktı ha!’ dedim.Arkadaş beni o birimde eski zannetti ve dedi ki, ‘Hocam eskiden biz sinevizyondan yansıtır yemin ettirirdik, şimdi ise sorular elden ele dolaşmaya başladı’Ben meseleyi biraz daha kurcalayınca arkadaş dedi ki, ’17-25’ten sonraki yıl bile falanca sınavda bu iş devam etti. Bazı branşlarda 12-13 yıldır, bazılarında 7-8 yıldır soruları veriyoruz.’ diye anlattı.Meğer yıllardır bu iş yapılıyormuş.Başımızdaki arkadaş bana dedi ki,‘Abi bunlar konjoktürel şeyler.Türkiye’nin gerçekleri bunlar.Abiler mutlaka Hocaefendi’nin onayını almışlardır.’Bu son 4 yılda soru aldığını ve verdiğini bizzat söyleyen onlarca kişi ile konuştum.Tanıdığım bir aile, bu soru çalma mevzuundan dolayı travma yaşıyor.Başından beri iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunan bu aile, geçtiğimiz günlerde kendi oğullarının,“Biliyor musunuz, polis akademisi sınavlarının soruları bana verilmişti” itirafı ile sarsıldı.

Astroloji bakımından çok şey öğrenebileceginiz bir site bi ziyaret edin derim.

http://www.gulsenkayikci.com/